Yemeğin sadece karnım acıktığı zaman ilgilenmem gereken bir
şey olduğunu hiç düşünmedim. Yemek bir kültürdür, yapıldığı yerin kültürünü,
tarihini hatta sosyolojisini yansıtır. Bir bölgenin yemek alışkanlığı üzerinden
geçmiş yaşantısını anlayabilirsiniz. Tabi ki ben bu yazımda tüm bunlardan
bahsetmeyeceğim, zira o kadar uzman değilim ama hastası olduğum İskender kebap tarihinden bahsetmem
gerektiğini düşünüyorum.
İskender Bey'in Harika Buluşu
İskender kebap, adını mucidi olan Mehmet oğlu İskender’den
alıyor. Gerçi bu konuda farklı söylentiler var, İskender kebabın İran ya da
Kırım gibi yerlerden geldiğini söylüyorlar ancak bunun bir ispatı yok ve en
güvenilir bilgi bu kebabın İskender Bey tarafından Bursa’da icat edilmiş
olması.
Neyse, bu tartışmaları bırakıp konuya gelelim.
İskender Bey, ailesinin işlettiği bir kebapçı dükkanında çalışıyor.
Tandırda kuzu, dana eti pişirip servis ediyorlar. Yalnız şöyle bir problem var;
yatay şekilde çevrilen et tam olarak pişmiyor. Ateş her yere ulaşmadığı için,
etin bazı yerleri çiğ kalıyor bazı yerleriyse yanıyor. Müşteriler bu durumdan
şikâyet etmeye başlayınca İskender Bey’in aklına harika bir fikir geliyor ve
eti yatay değil de dikey olarak pişirmeye başlıyor.
150 Yıllık Lezzet
İskender Bey, bu yöntemle sadece eti daha iyi pişirmekle
kalmamış, aynı zamanda farklı bir lezzet bulmayı başarmış. Pişen eti yaprak
şeklinde keserek etmek, sos ve yoğurt ile servis ettiği yemek İskender’in kebabı olarak anılmaya
başlamış ve bugüne kadar gelmiş.
Yani bugün Türk mutfağının en önemli yemeklerinden biri
olan, hatta Türkiye denilince akla gelen yemeklerden biri olan İskender kebabı tamamen zorunluluktan
çıkmış bir yemek. Öyle ki, birçok yemeğin ilk defa kimin tarafından bulunduğunu
bilmeyiz. Ancak İskender Bey, yaptığı yemek ile ölümsüzleşmeyi başarmış.
İskender İskenderoğlu ve Evlatları
İskender Bey’in dördüncü kuşak torunu olan İskender İskenderoğlu dedesinden aldığı
geleneği evlatları ile birlikte devam ettiriyor. Açıkçası daha önce birçok
yerde yedim ama hiç birinden burada yediğim kadar zevk almadım. Tabi, işin
tarihi boyutu da var. İskender İskenderoğlu bunu bir aile mirası olarak gördüğü
için büyük bir özveriyle sürdürüyor.
Yorumlar
Yorum Gönder